3 Şubat 2011 Perşembe

Money money money

Aslında bizi, bize kavuşturan şeymiş para. Onun sayesinde yürüyebilmişiz, onun sayesinde kişiliğimizi bulabilmişiz, onun sayesinde kendimize gelebilmişiz, onun sayesinde ilerleyebilmişiz, onun sayesinde düşünebilmişiz... Doğduğumuz andan itibaren
buna başlamışız. İnsanlığımızın yeteneklerini paraya ulaşabilme anahtarı olarak şekillendirmişiz. Sayısız okula bunun için gitmişiz. Kişiliğimizi yaratmışız, sonra onu bulmak derdine sırf para için katlanmışız. Paradan çoğumuz nefret etmişiz, ama onu gelişebilme aracı olarak da görmüşüz.
Para kazanma derdinde hayatımızı o kadar hızlı harcamışızki, yarış başlamadan bitirmişiz. Kabul edelim, para bizi biz yaptı. Biz bir hiçtik.
Parayı kazandıktan sonra, para değil miktar için savaşmışız. Bu arada hak yemişiz, hak çalmışız. Emeğinin teriyle yükselen pek az kişi olmuş. Arada hayatın zevkleri için hobilerimizi belirlemişiz. Ama bir bakmışız sonra onlardan da banknotlar istemeye başlamışız. Birden kişiliğimizi kaybedivermişiz ve o gün, toprak üstümüze düşmüş zaten. Can Dündar'ın bir şiirinin sonunda şöyle diyordu ben de yazımın sonuna eklemek istiyorum;
'Yakında yayılacak çimler üstüne, hadi onlar yayılmadan, sen yayıl çimlerin üstüne'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder