13 Haziran 2010 Pazar


her zamanki gibi yoksun...
yoksun, anılarımın içinde.
eskimiş solmuş buruşmuş bir yaprağın gölgesinde
küçük bir haykırışsın sadece...
Neden diye sormuyorum artık,
nedenlerin beni uçuruma sürüklüyor.
sonsuzluğun sonundan düşmek vardır ya rima'dan bir güzellik...
işte o sonsuzluğun sonundan düşüyorum.
sonundan düşerken ne yapacağım bilmiyorum.
nereye götürecek kalbim,
nereye düşürecek kaderim..
kaderimi ben çizdim gördüm onları.
sonsuzluğun sonundan düşüyorum
yardım et diye seslendim.
duymadı...
yalnızlığım içimde demir parmaklıklarla hapis,
parmaklıklar kırıklığım,
gardiyan pişmanlığım.
keşkelerim kapanmış bir pencere...
intikamım ise intihar...
sonsuzluğun sonundan düşüyorum.
beni kurtarabilen kimse yok.
gözyaşlarımın izlerinde
herkes.
o izleri temizlemeye ise
yok bir gönüllü,
hadi şimdi açılış kurdelesini kendin kes....
Hoşgeldin ölüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder